Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, ”Medrese geleneğimizden ve onların birikimlerinden, ilahiyat fakülteleri olarak faydalanabileceğimiz gibi, medreselerin de ilahiyat fakültelerinden faydalanabileceğine inanıyoruz” dedi.
MŞÜ İlahiyat Fakültesi’nce organize edilen ”Medrese Geleneği ve Modernleşme Sürecinde Medreseler” konulu uluslararası sempozyum başladı.
Rektörülük binası konferans salonundaki sempozyumda konuşan Rektör Prof. Dr. İnanç, Muş’un bir medrese kenti olduğunu söyledi.
Üniversite olarak geçmişle bugünü ve geleceği bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlamayı hedeflediklerini ifade eden İnanç, Türkiye’de sıkıntıların yaşandığı bir dönemi ve kurumu tartışmaya açtıklarını kaydetti.
Medreseler ile ilahiyat fakültelerinin madalyonun hangi yüzünden bakılırsa bakılsın artıları ve eksileriyle tek bir alan olduğuna dikkati çeken İnanç, şunları söyledi:
”Biz bu iki önemli kurumun buluşma noktasının ve köprünün gerçekleşebileceği yeri arıyoruz. Medrese geleneğimizden ve onların birikimlerinden, ilahiyat fakülteleri olarak faydalanabileceğimiz gibi medreselerin de ilahiyat fakültelerinden faydalanabileceğine inanıyoruz. Bu açıdan bu sempozyum bizim için son derece önemlidir.”
Üniversite olarak bu alanda bir boşluğu doldurmaya, kendi mütevazı kadrolarıyla katkı sağlamaya çalıştıklarını dile getiren İnanç, akademik çalışmalarımızın yanı sıra bu kopma noktalarının tamiri noktasında kendilerini sorumlu hissettiklerini kaydetti.
Toplumun kendi öz değerleriyle buluşması gerektiğine inandıklarını anlatan İnanç, şöyle devam etti:
”Din ile toplumun kopma noktalarına hiçbir komplekse kapılmadan, sıkıntı duymadan el atma sorumluluğumuzun olduğunu düşünüyorum. Bugün toplumun kendi köklerinden kopmasıyla değerlerinden uzaklaşmasıyla birçok sorunu yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Eğer insanımızda Allah korkusu olsaydı, basit bir hayvanı bile katletmekten korkardı. Allah korkusu olsaydı binlerce, on binlerce insanı katletmeye cesaretini gösterebilir miydi-”
-Medreseler bir gün içinde üniversiteye dönüştürüldü-
Açılış konuşmalarının ardından sempozyum ”Medreselerin Dünü ve Bugünü” başlıklı oturumla başladı.
Oturumun başkanlığını yapan Erzincan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, 1933’te üniversite reformu yapıldığı zaman müderrislerin bir günde profesör unvanı aldıklarını söyledi.
Aynı reformla bir gün önce ”Medrese” veya ”Darül-fünun” adını taşıyan kurumların da üniversiteye dönüştürüldüğünü ifade eden Hacımüftüoğlu, ”Değişen bir şey yoktu fakat eskiyi unutturmak veya bizim kültür kökümüzü tamamen kazımak için o ismin asla kullanılmaması talep edilmiştir. Maalesef yakın tarihe kadar bu gelmiştir. Biz artık medreseyle başlayan ve günün şartları ne getirirse getirsin, hiç önem vermeden, aynı yolda devam eden eksiklikleri tespit etmek suretiyle bu kurumları geliştirerek yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
Rektörlük konferans salonunda düzenlenen toplantıya, Vali Ali Çınar, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Kaya, kamu kurum amirleri, ABD, Almanya, İngiltere, Mısır, Sudan, Suudi Arabistan, Ürdün, Irak, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Pakistan, Malezya’dan ve yurt içinden çok sayıda üniversiteden çok sayıda akademisyen, kanaat önderi ve din görevlisi katıldı.
Sempozyum 3 gün boyunca devam edecek.
Habervitrini